Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

MEHMED ÂKİF ERSOY (1873 – 1936), İstiklal Şairimiz Mehmed Âkif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında İstanbul’da dünyaya geldi. 4 yaşı itibarıyla eğitimine başladı. İki yıllık Mahalle Mektebi eğitiminin ardından 1879’da Fatih İbtidâîsi’ne; 1882’de de Fatih Merkez Rüştiyesi’ne kaydoldu. 1888’de Mülkiye Mektebi’nden mezun olan Âkif, bu okulun yüksek kısmına devam edeceği sırada, babasının vefatı ve yaşadıkları sıkıntılar sebebiyle okulu yarıda bıraktı. Baytar ve Ziraat Mektebi’ne geçiş yaparak orada yatılı eğitim aldı. Bu yıllar aynı zamanda onun şiir ve sporla uğraşmaya başladığı dönemdi. 1893 yılında, buradan da başarıyla mezun olarak Tarım Bakanlığı Baytar Müfettiş Muavinliğine atandı; yine aynı yıl evlendi. Bakanlıktaki görevinde Rumeli, Anadolu ve Arabistan’da bulaşıcı hayvan hastalıkları ile ilgilendi. Bu vesileyle yapmış olduğu ziyaretlerle ülkenin sorunlarına yakından şahit olma imkânı buldu.

Baytarlığın yanında, Halkalı Ziraat Mektebi ve Çiftlik Makinist Mektebi’nde öğretmenlik görevlerinde bulundu. 1908’de Eşref Edib’le “Sırat-ı Müstakim” dergisini çıkardı ve aynı yıl Darülfünun Edebiyat Bölümü’nün Osmanlı Edebiyatı bölümüne atandı. İttihad ve Terakki hükûmetini eleştiren yazılar yazdığı için 1913’te Baytar Mektebi Müdür Muavinliği ve Darülfünun’daki görevinden istifa etti.

Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ile Mehmet Âkif, vatanın selameti ve ülkenin refaha ermesi için İstanbul’da birçok vaaz verdi. Almanya’daki Müslüman esirlerin durumunu tetkik etmek amacıyla Teşkilat-ı Mahsusa adına Berlin’e gönderildi; bu süreçte Çanakkale’deki gelişmeleri de yakından takip etti. Berlin dönüşü, Teşkilat-ı Mahsusa tarafından kurulan bir ekiple Arap kabilelerinin savaş boyunca Osmanlıya sadık kalmalarını sağlamak amacıyla tekrar görevlendirildi. Arabistan’da iken “Darü’l-Hikmetü’l-İslamiye” kuruluşunun başkâtipliğine atandı.

1920’de Burdur milletvekili oldu; millî mücadelede halkın desteğini arttırmak için Anadolu’nun birçok yerini ziyaret etti. Kastamonu ziyaretinde, konuşması etkili olduğu için neşredilerek birçok ile ve cepheye dağıtılsa da millî mücadeleye olan desteği dolayısıyla “Darü’l Hikmetü’l İslamiye”deki görevine son verildi.

25 Ekim 1920’de Maarif Vekâleti tarafından düzenlenen İstiklal Marşı yarışmasına, 724 şiir katıldı ve şiirlerden hiçbiri istenilen seviyede bulunmadı. Bunun neticesinde Maarif Vekâleti, Mehmed Âkif’ten yazmasını istedi. Maddi sıkıntılarının bulunduğu bir dönemde, ödülün kaldırılması şartıyla bu teklifi kabul etti. Tâceddin Dergâhı’nda yazdığı şiir, 12 Mart 1921’de Meclis çatısı altında coşkuyla okunarak millî marş şeklinde kabul edildi.

Millî mücadelenin sona ermesi ile İstanbul’a dönen Âkif, hem Abbas Halim Paşa’nın daveti hem de inancına uygun olmayan uygulamalardan uzaklaşmak için Mısır’a gitti. Kahire yakınlarındaki Hilvan’da uzun yıllar yaşadı. Camiü’l-Mısriye’de Türk Dili ve Edebiyatı müderrisliğine devam etti. Hastalanınca hava değişimi amacıyla Lübnan’a ardından Antakya’ya gitti. Hastalığının ilerlemesi sonucu İstanbul’a dönerek vatan toprağında ölmek isteyen  Akif, 1936 yılının Aralık ayında vefat etti.

Mehmed Âkif Ersoy - Yazarın kitapları

Kapat